GÜNEŞ AKTİVİTESİNİN DÜNYA’ YA ETKİSİ

 

Güneş lekelerinin ve çevriminin keşfinden itibaren dünya üzerindeki bir çok olaydan leke çevrimi sorumlu tutulmaya ve bazı olaylarla arasında ilişki kurulmaya çalışılmıştır. Ürün bolluğu, doğum veya ölüm oranlarında artma veya azalma, ruhsal hastalıklarda artma, toplumsal huzursuzluklar vb gibi. Dünya, ısısını ve ışığını Güneş’ten aldığına göre, leke çevriminden etkilendiğini düşünmek ilk başta akılcı görülmektedir. Çünkü çevrimin maksimum evrelerinde Güneş yüzeyi lekelerle doludur ve lekelerin sıcaklığı lekesiz yüzeyden yaklaşık 1000 0K daha soğuktur. Bu durumda çevrimin maksimum evrelerinde, minimum evrelere göre, dünyaya daha az ısı geleceği, ortalama ısının azalacağı ve iklimin değişeceği düşünülebilir. Bu değişikliğe bağlı olarak dünya üzerinde yetişen her türlü ürünün ve canlıların etkileneceğini düşünmek insana doğru görünebilir. Fakat dünya Güneş etrafındaki yıllık dolanımını sürdürürken, Güneş’e en yakın olduğu zaman Ocak ayına rastlar ve bu konumda dünyaya gelen ışınım %7 daha kuvvetlidir. Buna karşın bu ayda kış mevsimini yaşamakta olan kuzey yarım kürede, kış koşulları içinde bu artma fark edilmez. Çevrimin maksimum evresinde Güneş’ in dünyaya yönelik yüzünde oluşan çok sayıda leke grubunun ortaya koyduğu etki ise çok daha küçüktür ve mevsimlerin ortaya çıkardığı yerel atmosferik etkiler içinde kaybolur. Etkin gözlemlere ve bilimsel verilere dayanmadan iddia edilen bu tür ilişkiler kısa zamanda unutulmuştur. Mamafih bu tür ilişkiler arasında, ağaçların gövdelerindeki yıllık halkalar ile ilgili olanından söz etmeye değer çünkü gözlemlere ve gözlemlerden ortaya çıkan bulgulara dayalıdır ve uzun süre de gündemde kalmıştır.

 

Çok yıllık ağaçların gövdelerinde oluşan yıllık halkaların kalınlığı eşit değildir. Başlangıçta bu halkaların kalınlığı ile oluştuğu yıla ait iklim koşulları arasında bir ilişki olduğu düşünülmüştü. Halka ne kadar kalın ise, o yıla ait koşulların o kadar iyi olduğu kabul edilmişti. Çünkü belli bir bölgeye ait ağaç kütüklerinde farklı kalınlıkta halkalar önce kalın, sonra ince, daha sonra daha ince vb gibi olmak üzere bir dizi oluşturmaktaydılar ve o yöredeki ağaçlarda bu diziler benzerdi. Öyle ki, halka dizileri karşılaştırılarak, hem kütüklerin ne zaman kesildikleri, hem de mutlak yaşları hesaplanabiliyordu.

 

Daha sonra birçok ağaç gövdesinde birbirini izleyen kalın ve ince halkaların 10’ ar veya 11’ er yıllık diziler oluşturduğu görülmüştür ve bu, leke çevriminin göstergesi olarak yorumlanmıştır. Fakat bu ilişki kanıtlanamamıştır. Çünkü bu etki çevrime ait olsa, tüm dünya üzerindeki ağaçların aynı dönemlere ait halka dizilerinin aynı özellik taşıması gerekir. Halbuki böyle bir ilişki saptanamamıştır. Bu nedenle, ağaç gövdelerindeki halka kalınlıklarına ait diziler o bölgelere ait yerel iklim koşulları ile açıklanabilir. Fakat iklim koşulları leke çevriminin sonucu olmadığından, ağaçlardaki halka dizilerinin nedeni de leke çevrimi değildir.   

 

Buraya kadar anlatılanlardan şu sonuç çıkarılabilir: Leke çevriminin iklim koşulları üzerinde bir etkisi yoktur ve iklim koşullarına bağlı olaylarda, leke çevrimin etkisi aranmamalıdır. Fakat leke çevriminin dünyaya hiç etkisi yoktur anlamı çıkmaz. Gerçekte leke çevrimime bağlı gibi görülen çok etki vardır fakat belirtilmelidir ki, bu etkiler başlangıçta  leke çevrimine bağlı gibi ortaya çıkarılmış olmakla beraber, aslında leke çevrimi ile birlikte artan diğer olaylarla, özellikle de parlamalarla ilgilidir. Bu nedenle leke çevriminin değil,  aktivite çevriminin dünyaya etkisinden bahsetmek daha doğru olur.

 

Erkan Yücel

Ali Kuşçu Astronomi Topluluğu

 

Kaynakça: Prof. Dr. Fatma Esin, “ Güneş ”, Sarmal Yayınevi