19.
yüzyılda, gittikçe daha büyük teleskopların yapılmaya başlanması ve gözlenebilen
gökcisimlerinin sayısının yüz binleri bulması sonucu, artık bu yıldız katalogları
ihtiyacı karşılamıyordu. 1859 yılında, Bonn Üniversitesinde bir gökbilimci
olan F.W.A. Argelander, gökyüzünü dik açıklık yönünde her biri bir derece
genişliğinde olan ve boylu boyunca sağ açıklık yönünde uzanan ince bantlara
böldü. Her bandın içinde kalan yıldızları, içinde bulundukları takımyıldızların
ne olduğuna bakmadan, sağ açıklıklarına göre numaralandırdı. Örneğin, gökyüzünün
en parlak yıldızlarında Vega, bu katalogda BD +38°3238 olarak adlandırılmıştır.
(BD, Bonner Durchmusterung sözcüklerinin baş harflerinde oluşur ve “Bonn
Araşıtırma” anlamına gelmektedir.) Buna göre Vega, +38 ve +39 dik açıklıklar
arasında, 0h sağ açıklıktan sonra, 3238. yıldızdır. BD kataloğunun aslı
324 188 yıldız içerir ve gökkürenin yarısından biraz fazlasını (-2° dik
açıklığa kadar) kapsar. Daha sonra, bu katalog genişletilerek, tüm gökküreyi
kapsayan ve toplam 1 071 800 yıldız içeren bir katalog oluşturulmuştur.
Bugün
en çok kullanılan yıldız kataloğu ise Annie J. Cannon’un 1911 - 1915 tarihleri
arasında hazırladığ ı Henry Draper (HD) yıldız kataloğudur. Yıldızların
sağ açıklıklarına göre sıralandığı bu katalog, 225 000 yıldız içeriyor
ve her birinin tayf türü veriliyor.
Bugüne
kadar hazırlanmış en kapsamlı katalog ise, Hubble Uzay Teleskopu için oluşturulan
Hubble Space Telescope Guide Star Catalog’dur (HST GSC). Bu katalog 19
milyona yakın gökcismini içeriyor. Bunların yaklaşık 15 milyonunu yıldızlar,
geriye kalanın çoğunluğunu da gökadalar oluşturuyor. Bu katalogda GSC 1234
1132 olarak adlandırılan bir gökcismi, gökyüzündeki 9537 küçük bölgenin
1234’üncüsünde yer alan 1132’inci gökcismidir.
Değişen
yıldızların adlandırması ise tümüyle kendine özgü bir sistemle oluşturulmuş.
Bu sistem, Argelander tarafından kurulmuş. Argelander’in sistemine göre,
bir takımyıldızda keşfedilen ilk değişen yıldız, içinde bulunduğu takımyıldızın
başına R harfi getirilerek adlandırılmış. İkinci keşfedilene S, üçüncüye
T getirilir ve bu Z’ye kadar devam eder. Z’den sonra RR, RS, ...., RZ,
SR, SS, .... SZ, ...., ZZ, AA, AB, ...., AZ, BB, ...., BZ, ...., QZ’ye
kadar gider. Bazı takımyıldızlarda bu 334 tanımlama yetersiz kalmaktadır.
Bu durumda, QZ’den sonra adlandırma basitçe V335, V336, .... olarak devam
eder. Biraz karmaşık da olsa, değişen yıldızları adlandırmakta kullanılan
yöntem bu.
Yıldızların
adlandırmalarına ve yıldız kataloglarına kısaca değindikten sonra, gelelim
yıldız kümeleri, bulutsular ve gökadaların adlandırmalarına. Bu gökcisimleri
için hazırlanmış birçok katalog olmasına karşın, özellikle amatör gökbilimciler
tarafından en çok kullanılanları Messier Kataloğu ve NGC’dir (New General
Catalogue).
Charles
Messier, 1700’lü yıllarda yaşamış bir Fransız gökbilimcidir. Bir kuyrukluyıldız
avcısı olan Messier, öteki gökcisimlerini, yani yıldız kümeleri, gökadaları
ve bulutsuları, kuyrukluyıldızlarla karıştırmamak için bir katalog hazırladı.
Messier Kataloğu olarak bilinen bu katalog, 110 gökcisminden oluşuyor.
Bu katalog, çoğunluğu kuzey yarıkürede yer alan bulutsu, yıldız kümesi
ve gökada gibi çeşitli, en parlak gökcisimleri yer alıyor. Aslında, Charles
Messier’in amacı, bu yıldız kümeleri, bulutsular ve gökadaları gözlemek
değil, kuyrukluyıldızlarla karıştırmamak amacıyla onların yerlerini belirlemekti.
Çünkü, bu gökcisimleri, özellikle de küçük teleskoplarla bakıldığında kuyrukluyıldıza
benzetilebilir.
Messier,
15 kuyrukluyıldız keşfine imza attı; ancak, bunların çoğu bugün anımsanmıyor.
Messier Kataloğu, yaklaşık iki yüzyıl önce hazırlanmış olmasına karşın,
içerdiği gökcisimleri, amatör (bazen de profesyonel) gökbilimcilerin en
çok gözledikleri gökcisimleridir.
Messier
kataloğundaki gökcisimlerinin sırası, sağ açıklık sırasına bağlı değildir.
Messier onları, keşif sırasına göre numaralandırmıştır ve numaranın önüne
bir “M” harfi koymuştur. Örneğin, Andromeda Gökadası Messier Kataloğu’nda
M31 olarak adlandırılmıştır. En ünlü Messier cisimleri arasında, Ülker
Açık Yıldız Kümesi M45, Herkül’deki küresel Küme M13, Orion Bulutsusu M42
vardır. Uygun gözlem koşullarında, Messier Kataloğundaki gökcisimlerinin
çoğu, 7x50’lik bir dürbünle gözlenebilmektedir. 70-80 mm çaplı bir teleskoplaysa,
bu gökcisimlerinin hepsi görülebilir.
Sadece yıldız kümeleri, bulutsular ve gökadalar için hazırlanmış kataloglar arasında, Messier kataloğundan çok daha kapsamlı olanı, Danimarkalı gökbilimci John Dreyer tarafından hazırlanan NGC’dir. Adında “New” yani “Yeni” sözcüğü bulunmasına karşın, bu katalog 110 yıl önce hazırlanmıştır. NGC’deki gökcisimleri, sağ açıklıklarına göre sıralanmışlardır. Başlangıçta 7840 gökcismi içeren katalog, daha sonra yine Dreyer tarafından yeniden düzenlenerek Index Catalogues (IC) adını aldı. IC ile 13 226 gökcismi kataloglandı. NGC kataloğu, günümüzde de yeni düzenlemeleriyle kullanılmaktadır. Özellikle de amatör gökbilimciler, Messier Kataloğu çok az gökcismi içerdiğinden, bu katalogdan sonra, NGC’yi kullanırlar. 7x50’lik bir dürbünle, NGC’de yer alan gökcisimlerinin parlak olanlarını görmek mümkün. 200 mm çaplı bir teleskopla bu katalogda yer alan gökcisimlerinin tümü görülebilir.