Giriş | Konum | Coğrafya | İklim ve Doğa | Ulaşım | Tarihçe | Fotoğraflar | Bize Ulaşın | Site Hakkında |
MS 1300'de, ada, Bizans İmparatoru 2. Andronikonus un izniyle,
Katalanların (İspanya) deniz üssü olarak kullanılıyordu. Bu 1307 de
sona erdi ve adaya çoğu balıkçı ve tekne sahibi olan Yunanlılar
yerleşti.
Osmanlı imparatorluğu devrinde, Koutalis (Ekinlik) halkına ait gemiler, Ege ve Akdeniz üzerinden Avrupa ya, özellikle İtalya, Fransa, İspanya ve İngiltere ye giderek oralardan İstanbul a ticari mal getiriyordu. Bazı tekneler ise Marmara da balıkçılık yapıyor ve balık ticaretinde bulunuyordu. Bu ticaret Romanya ve Rusya kıyılarına kadar uzandı. Koutalis halkı buralardan buğday aldı. Hala kalıntıları bulunan değirmenlerde Romanya, Rusya ve Marmara ya da Kizikos(Erdek) den gelen buğday işlendi.
Marmara Burnu'ndaki Rüzgar Değirmeni (1982) |
Harman Yerindeki Diğer bir Rüzgar Değirmeni (1920'li yıllar) |
Daha sonra 1816 da bazı gemiler sünger avcılığı için değiştirildi. 1900 de 25 tekne (200 tonun üzerinde) ve 30 tane sünger teknesi vardı. Bu teknelerin her biri 4 tondu ve 8 kişilik mürettebatı vardı. Bu filo, İstanbul limanında demirliydi. Aşağıda, o yıllarda Ekinlik adasında bulunan bir grup sünger avcısının resmi görülmektedir.
Marmara adalarını gösteren o yıllardan kalma, bir harita aşağıda verilmiştir.
Osmanlı döneminde adada, giysi, yiyecek, ev eşyası vs. satan dükkanlar ve sahilde 3-4 kafe-restoran vardı. Ayrıca bir postahane de mevcuttu.
Halkın başlıca geçim kaynağı, ticari nakliyat, balıkçılık, sünger avcılığı ve tuzlu balık ticaretiydi. Aşağıda 1900'lü yılların başlarında imalat yapan bir tuzlu balık fabrikasının resmi görülmektedir.
1896 dan önce adanın nüfusu 2400 civarındaydı. 110 öğrencilik bir okul vardı. Bu okulun ve yanındaki kilisenin harabesi hala ayaktadır. Aşağıda, o dönem ve bölgede, çocuğunu okula götüren bir annenin ve çocuğunun giyim tarzını gösteren bir figür vardır.
1906 yılında Servet-i Fünûn dergisinde çıkan bir yazı serisinde, Ekinlik ve çevre adalar ayrıntılı olarak anlatılmakta ve resimleri verilmektedir. Derginin aşağıda verilen kapak resmine tıklayarak yazının çevirisine ulaşabilirsiniz.
1918'de doğmuş Nikos isimli bir Koutalislinin Osmanlı İmparatorluğu tarafından verilmiş doğum belgesi aşağıdaki resimde gözükmektedir. (Belgeyi tıklayarak daha ayrıntılı bir görüntüsüne ve çevirisine ulaşabilirsiniz.)
1800'lü yılların son çeyreğinde adını gücü ile duyuran Koutalis doğumlu Panagis Koutalianos'un bir resmi aşağıdadır. (Resmi tıklayarak Panagis hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz.)
1. dünya savaşı sırasında, 1915 yılında, Osmanlı hükümeti azınlıkların düşmana desteğini kesmek için zorunlu göç eylemini yürürlüğe soktu. Bu zorunlu göç sırasında, Koutalis halkı Balıkesir ilinin iç bölgelerine gönderildi. Tahliyeden sonra adada bir askeri hastahane (frengili hastalar için karantina hastahanesi) ve ufak bir askeri havaalanı işletmeye alındı. 1918 de halk adaya geri döndü. 1923'de Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ve nüfus mübadeleleri sonunda Rum asıllı olan Koutalis halkı da mülteci olarak Yunanistan'a giderek Atina, Selanik ve Pire'ye yerleşti. Büyük bir grup ABD ye gitti. Adadan ayrılanlardan başka bir grup, Lemnos (Limni) adasında Yeni Koutalis'i kurdu.
Rum asıllılar adayı terk ettikten sonra, ada 5 - 6 yıl boyunca boş ve korumasız kaldı. Bu süre boyunca gelen gemiler tarafından adadaki evler yağmalandı.
Ada terk edildikten 5 - 6 yıl sonra devlet, İnebolu'dan yaklaşık 30 haneyi bu adaya iskana yolladı. Bunlar geldiğinde adayı ve evleri harap bir şekilde buldular. Oturulacak gibi olan evlere yerleşip diğerlerinin ahşap kısımlarını kışın yakacak olarak kullandılar. Çünkü o yıllarda devlet ada halkına herhangi bir yardım yapmıyordu.
Soldan başlayarak İhsan(15), Cemile(35), Cevat(5) ve Kemal(8) |
Soldan başlayarak İbrahim hakkı, Zinnet (Zeynep) ve Vasıf |
1935'teki 6.4 büyüklüğündeki Marmara depreminin merkezi adaya çok yakın olduğundan (yaklaşık 9 km) adada oldukça tahribat yaptı. Özellikle kullanılmayan kötü durumdaki evler ve yapıların tamamına yakını yıkıldı.
Ada halkı o yıllarda oldukça yoksuldu ve geçimini küçük teknelerle balıkçılık, bağcılık ve tarımla sağlamaya çalışıyordu. 1960'li yılardan sonra ada halkının bir kısmı kum tekneleri sahibi oldu ve Marmara denizinin çeşitli bölgelerinden kum çıkartarak ekonomik durumlarını düzeltmeye başladılar.
Zaman içinde ada halkının büyük bir kısmı kışın büyük şehirlerde oturup ve çalışmaya yazın adaya tatile gelmeye başladı. Adada 1970'li yıllarda, daha sonradan kapanacak olan bir ilk okul, bir motel ve bir tuzlu balık imalathanesi vardı.
Adaya 80'li yılların başlarında sürekli elektrik geldi. Elektriğin gelmesi ile birlikte adadaki gelişme ve yapılaşma hız kazandı.